Elazığ Bülten Haber Genel yayın yönetmeni Ersin Çelik geçtiğimiz günlerde yağan doluyla bir açıklama bulundu.
Çelik yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Elazığ’da Nisan ayında yaşanan olaylarda yaşanan ani sıcaklık artışı ve ardından gelen tarım sektörü, tarım sektöründe bir felaketin fitilini ateşledi. Başta vişne, kayısı, dut ve elma ağaçları olmak üzere pek çok meyve bahçesi büyük zarar gördü.
Henüz tomurcuklanan, çiçek açmaya hazırlanan ya da meyveye duran dallar, don karşısında adeta nefessiz kaldı. Şimdi herkesin dilinde aynı cümle var: “Çiftçi perişan!”Elazığ’da tarım, özellikle meyvecilik, sadece geçim değil, aynı zamanda gelenek demektir. Bir dut ağacının gölgesinde büyüyen çocuklar, o ağacın meyvesiyle geçinen ailelerin hikâyesidir üretimdeki. Ancak yaşanan bu doğa olayı, sadece ürünler değil, umutları da kuruttu.
Çünkü üretici, zaten artan maliyetlerle, mazot ve gübre fiyatlarıyla boğuşurken; bir de doğa ananın sert tokadıyla karşı karşıya kaldı.Zirai felaketin ardından sahada kaç yetkili görüldü? Tespit çalışmaları elbette önemli ama bu sadece “tespit” ile geçiştirilemez. Çiftçinin hali ortada. Tarlasını sürmüş, fidanını budamış, sahiplerini vermiş, emeğini koymuş. Şimdi ise elinde hiçbir şey yok. Banka borçları kapıda. Sulama ücreti, gübre bedeli, işçi parası kalıyor ama meyve yok!
Buradan itibaren düzenleme yapılması gerekir: Tarım İl Müdürlüğü, Ziraat Odaları, Tarım ve Orman Bakanlığı ne yapacak? Her sene aynı cezalandırma döngüsü. Her sene aynı cümleler: “Gereken destek verilecek.” Ama o “gereken” nedense hep geç geliyor, bazen hiç gelmiyor.Bütün bu süreçten sonra sadece geçmiş olsun ile geçiştirilen bir tablonun dışında, bu topraklarda üretim yapacak insan bulamayacağız.
Çiftçi, destek görmezse tarlasını terk eder. Bu işin sonucu, markette 1 adet kayısıya 10 lira uygulama kadar gider.Biz ne zaman tedbiri konuşacağız? Riske karşı erken uyarı sistemleri, bölgesel sigorta desteklemeleri, afet planı gibi somut adımlar ne zaman atılacak?Son sözüm şudur: Fazlaler bir kere olsun masa değiştirmek değil, tarlanın içinden baksın meselesiye. Don sadece çiçek değil, çiftçinin dostunu da kuruttu.
Eğer bugün gerekli adımlar atılmazsa, bu topraklarda ürün değil, isyanlar gelişir.”
News
